Her yıl düzenli olarak 17 Temmuz-24 Ağustos tarihleri arasında şiddetli yağışını sürdüren Perseid Göktaşı Yağmuru, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) eteklerindeki Saklıkent'te izlendi. En fazla sayıya 12 Ağustos gecesinde ulaşan ve saatte 150 göktaşının sayıldığı Perseid Göktaşı Yağmurunda, göktaşlarından biri fotoğraf makinası ile görüntülendi.
Perseidler hakkında bilgi veren TUG Araştırıcısı Doç. Dr. Hasan Esenoğlu, perseidlerin diğer birçok meteorlar gibi, "meteorit" adı verilen küçük toz parçacıklarından meydana geldiğini söyledi. Meteoritlerin genellikle kuyruklu yıldızlardan kaynaklandığını belirten Doç. Dr. Esenoğlu, "Bir kuyruklu yıldız Güneş etrafında dolanırken ısınır ve yüzeyinde buzlanma başlar, sıkışma ile de minik mineral taneleri ve topaklar oluşur. Kuyruklu yıldız Güneş etrafındaki yüzlerce kez dolanımı sırasında, uzun bir meteor akışını üretir. Eğer Dünyamız bu akışın içinden geçerse, meteoritler atmosferde bombardımana uğrarlar. Bu göktaşları saniyede onlarca kilometre hızlarla ilerlerken aynı zamanda ısınırlar ve sayıları saatte 500'e kadar ulaşabilir" dedi.
Perseid göktaşı yağmuruna, her 130 yılda bir Güneş'in etrafında dolanan 109P/Swift-Tuttle isimli bir kuyruklu yıldızın neden olduğunu ifade eden Doç. Dr. Esenoğlu, "İnsanlık, Perseid yağmurlarını yüzyıllardır gözlemiştir. 19. yüzyılın ortalarında ‘meteor yağmuru' olarak kabul edilmiş olup, son 150 yıldır da düzenli olarak gözlenmektedir. 1990'ların ilk yarısında saatte yaklaşık 500'e ulaşan şiddetli patlamalar dizisi göstermiştir" diye konuştu.
Perseid meteoritlerinin saniyede 59 kilometre hızla atmosferimize girdiklerini, bu yüzden Perseidlerin hızlı göktaşları olduklarını ve genellikle çok renkli olduklarını söyleyen Doç. Dr. Esenoğlu, parlak olanların arkasında iz bıraktığını kaydetti. Doç. Dr. Esenoğlu, "Ateş topu türünden olanlar, on saniyelerden dakika mertebesine ulaşan sürede kalıcı izler bırakabilir. İlginçtir ki, sıradan parlak Perseidleri, akışın içinden sadece birkaç milimetre geçmeleri ile olmaktadır. Ateş topları türünden meteoritleri üretmek ise, akışın içinden santimetre geçmeleri yeterlidir" dedi.
kaynak: TUBİTAK